top of page

Bilgi ve Özgüven Arasındaki İlişki: Dunning-Kruger Sendromu

Bilgi ve özgüven arasındaki ilişki karmaşık ve çözülmesi bir o kadar zor bir denklemdir. Genellikle, insanlar bir konuda ne kadar bilgi sahibi olduğunu düşündükçe, özgüveni artmaktadır. Ancak, ironik olarak, kişinin gerçek bilgi düzeyi azaldıkça, kendine olan güveni artabilir. İşte bu durum Dunning-Kruger Sendromu ile tarif edilmiştir.


Dunning-Kruger Sendromu, Cornell Üniversitesi araştırmacıları David Dunning ve Justin Kruger tarafından 1999 yılında "Niteliksiz ve Farkında Olmama: Kişinin Kendi Yetersizliğini Tanımadaki Zorluklar Nasıl Şişirilmiş Öz Değerlendirmelere Yol Açıyor?" çalışmasında tanımlanan bir kavramdır. Bu sendrom, bir konu hakkında ne kadar az bilgi sahibi olursak, o konuda kendi bilgimizden daha fazla emin hissettiğimizi açıklar, halk arasında “aptal dağında” olmak olarak ifade edilen bir durumdur. Yani, bilgi eksikliği, kişinin kendi bilgi ve yeteneklerini aşırı bir şekilde değerlendirmesine neden olur.

Dunning-Kruger Sendromu | Kaynak: Çatalbaş, M. C. (2020). An ınvestigation ınto the relationship between curse of dimensiona-lity and dunning-kruger effect. Sakarya University Journal of Computer and Infor-mation Sciences, 3(2), 121-130

Sosyal medyanın yükselişi ile birlikte, örneğin X, Facebook ve Instagram, Dunning-Kruger Sendromu'nun etkileri daha belirgin hale gelmeye başladı. Anonim paylaşımlar, insanların bilgi eksikliğini gizlemelerine ve kendilerini daha bilgili göstermelerine ve böyle hissetmelerine olanak tanımaktadır. Dolayısıyla, sosyal medyada, gerçek bilgi ve deneyim yerine, yanlış bilgi ve hatta cehalet yüksek özgüvenle sunulabilmektedir. Bu duruma bir konu hakkında bir uzmanın yaptığı analiz ve açıklamaya verilen çok sığı ve yüksek özgüvenli bir yanıtta şahit olabilirsiniz.


Sosyal medyanın anonimliği Dunning-Kruger Sendromu'nu arttırıcı yönde etki gösterse de, doğru kaynaklardan gelen bilgi ve doğrulama mekanizmaları, örneğin Teyit.org gibi, insanların yanlış bilgilere karşı daha dikkatli olmalarını sağlayabilir. Ayrıca, sosyal medya, konu hakkındaki uzmanların farklı bakış açılarını ve deneyimleri paylaşma fırsatı sunarak, bir konuda özgüveni yüksek fakat bilgisi az yorumların çok hızlı olarak düzeltilmesine ve ilgili kişilerin bilgi seviyesinin farkındalığına varması konusuna katkı sağlamaktadır.


Sosyal medyaya ek olarak, fiziksel ortamlarda bu durum, özellikle dışa dönük bireyler arasında daha yaygın görülebilmektedir. Dışa dönük kişiler, genellikle sosyal ortamlarda daha aktif olurlar ve kendilerine olan güvenleri daha yüksektir. Bu nedenle, bilgi eksikliği durumunda bile, dışa dönük bireyler kendilerini daha yetenekli ve bilgili hissedebilirler.


Ancak, önemli olan şey, bilgi eksikliğinin farkına varmak ve eksiklikleri giderebilmek için çaba sarf etmektir. Bir konuda konuşma yapmadan veya yazı yazmadan önce, sağlam bir araştırma yapmak ve bilgi sahibi olmak önemlidir. Aksi takdirde, Dunning-Kruger Sendromu'nun tuzaklarına düşmek kaçınılmaz olabilir.


Bir konudaki bilgimizin azaldıkça o konu özelindeki özgüvenimizin artması fenomeni, insan doğasının ilginç bir yönünü ortaya koymaktadır. Ancak, bu durumun farkında olmak ve gerçek bilgiye dayalı özgüveni geliştirmek, daha sağlıklı iletişim ve kararlar için önem arz etmektedir.


(İstanbul, 2024)


bottom of page